Son Günlerin Al İlah

Küçük dost. Bir dolun halinde iken seni izledim yine bu gece. Sin demekmişsin sen eski Mısır dilinde. Bugün "günah" kelimesinin geldiği yersin. Al-ilah da deniyormuş sana o zamanlar, bugünlere Allah olarak ilham vermişsin. Ne tezat şeysin. Hem de iki zıtlık arasında değil birçoklarının içinde çelişerek. Orada sessiz sedasız dönüp duruyorsun, ne ışığın senin, ne sıcaklığın... Buna rağmen tüm yüzün bize dönükken, sular üzerine hükmedebiliyorsun. Med-Cezir'ler de senden soruluyor, bil-umum delilikler de. Günahlar işletiyorsun insana. Hem de Yaratan'a isim vermişken. Ne iş?



Güneşten rol çaldığın yetmiyormuş gibi, koskoca aydınlık kelimesinin de tek kökü sensin. Olanca ışığıyla milyonlarca yıldır bize güç kaynağı olan Güneşi gölgeliyorsun varlığınla. Hiç duydun mu güneş altında mehtaba çıkıldığını? Yok. Şarkılar hep sana hep sana.. Senin şavkın vuruyor sazın üstüne...


Sana bir sır vereyim mi? Her yıl belki de istemeye istemeye itilip uzaklaşıyorsun semalardan yavaş yavaş. Bir gün hiçkimse senin yakamozunda semaya seyre dalamayacak, sen gibi parlayarak kimse gönül fethedemeyecek, gece sana nöbet kalarak sevgili gelmeyecek. Ve artık Eylüllerin dolun sen'leri hasatçının ayı diye bilinemeyecek.

Yine de benim bir itirafım olacak. Bu gece sana odaklandım. Toplasan iki dakikada geçip gittin penceremden. Güzelliğinin ardındaki sırrı bilsem de fayda etmiyor. İnsanın baktıkça bakası geliyor.

Yine de bil küçük al ilah, bendeki bu aşk olmasa, güzelliğin on par'etmiyor...

Nadin Nerjan

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Mimoza Mevsiminde Mimozalı Kadın

Yüzde Yüz Zomato