Dance For The Love Of Friendship

Ne güzel özetledi esas meseleyi mottosunu attırırken videonun sonuna... 
Arkadaşlıklardan sık sık dem vuruyorum biliyorum... Ancak uzunca bir süre derin bir uykudan uyanmış gibi hızlı hızlı yazmamın tek sebebi bugün Selin Hamamcıyan. Eski dostum, dostum, arkadaşım, arkadaşlık kavramını bende bir güzel oturtan, yeri gelince kardeşim yeri gelince ayrı diyarlarda kendi maceralarımızı yaşayıp deneyimlerimizi paylaştığımız mektup arkadaşım. Şunu söylemekten hiç çekinmiyorum; Selin'le hem okul, hem yazlık arkadaşı hem de komşuyuz. İki sene öncesine kadar bir sokak arayla oturuyorduk. İki sene önce de aynı sokağa taşındık. "Peki", diyeceksiniz "Nasıl oluyor da aynı sokakta oturup mektup arkadaşı oluyorsunuz?" Olduk biz. Zamane mektupları bizi hep bir arada tuttu. Hayatın kişiye has bir macera olduğunu, onu yaşarken herkesin kendine has bir zamanı olduğunu, bu zaman aylar bile sürse, geçen süreyi bir bardak kahve eşliğinde saatlerce sohbet edip kahkahalar atarak gayet doğal bir şekilde kapatabileceğimizi, "arkadaşlık" kavramının bu bağlamda ne kadar özgürleştirici, mutluluk verici, değerli ve özel olduğunun simgesidir Selin bende. İlklerimdir, projelerimdir, sanattır, cesarettir, kahkahalardır o bana. 


Gelgelelim geçmiş zamana. Sene 2007. Yunan müziğine ve dansına ve kültürüne merak salmışlık bende resmi bir hal alınca, yapıyorum dedim. Ben de varım dedi. Eğlence olsun. Günler geceler boyu hiç sıkılmadan, başladık sirtaki öğrenmeye. Videoları izleyerek, kendimiz yorum katarak, ilk adımlarımızı attık önce. Gerçekten bebek adımları gibiydiler. Daha sonra odamızdan çıktık, evin salonuna, ordan bir tiyatro sahnesine, oradan da Sevgili Aret'in doğum gününe. Birileri izlerken ilk hasapikomuzu yaptığımız anı hatırlıyorum...  O heyecan hayatta çok nadir yaşanan, bir kere yaşandı mı unutulmaması gereken bir duygu. İnsan yaş aldıkça, o hissi özleyebiliyor çünkü. 

Sonra ne mi oldu. Hiç unutmadık birlikte sirtaki yapmayı. Ne zaman bir araya gelsek, rahatça figürlerimizi hatırlayabiliyoruz. Aradan 7 sene geçmiş olsa bile. İşte arkadaşlığın ve birlikteliğin bir sonucu olarak, seneler önce cebe attığımız bu minik anılarımız, bir kolaj halinde youtube'da duruyordu. Ve şimdi ben uzun bir uykudan uyanmış gibi yeni bir entry konusu için eskilerden faydalanmanın neden daha önce aklıma gelmediğini düşünüp duruyorum. Başka bir şok da bugün, o kenara attığımız minik kolajların 30.000 - 40.000 kişi tarafından izlendiğini yeni görmüş olmam. Peki bu yeni bir entry yapmaya değmez de ne değer? 

Arkadaşlıktan bahsetmişken... Selin'in blogum için hazırladığı yeni yıl videosunu da paylaşıyorum... Zengin bir entry, gönlü zengin bir dost sayesinde gerçekleşebilir... Hayat da sadece ve sadece böylece güzelleşir...
Arkadaşlık aşkına, dans etmeye, gezmeye ve damakta güzel tatlar bırakan herşeye tam gaz devam ettiğiniz çok güzel bir yıl dilerim...

Sevgilerimle

Nadin Nerjan 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Mimoza Mevsiminde Mimozalı Kadın

Yüzde Yüz Zomato